Cumartesi, Eylül 15, 2007

Keçe Sanatı


Ramazan'ın ilk günü takı malzemeleri satan bir mağazada keçeden yapılan objeleri görme fırsatı yakaladım. Hatta keçeden nasıl çiçek yapıldığı, ipek kumaşla nasıl kombine edildiği hakkında fikir sahibi oldum. Bu ufacık gösteri benim çok hoşuma gitti.

Ülkemin sanatlarından unutulmaya yüz tutmuş ve yabancılar tarafından tekrar gündeme getirilmiiş olan bu sanatı bir yabancıdan öğreneceğim hiç aklıma gelmezdi. Gösteriyi sunan bayan bu sanatı Tire'de öğrenmiş ve Hollandalılara öğretiyor! Keçe kuru ve ıslak olmak üzere iki şekilde çalışılıyor. Bize ıslak yöntemle yapılan çalışmalar gösterildi. Ben çok sevdim bu sanatı. Bu gösteri sayesinde biraz daha araştırma yapıp keçe deryasına daldım. Artık böcekler bana yaklaşmayacak!

Geçmişi Hunlar`a kadar uzanan keçe, o zamanlarda çadır yapımında kullanılırmış. Bizim ülkemizde ise çobanların kullandığı kepeneğin asıl amacı soğuk havadan korumak değilmiş! Yılan, akrep gibi zehirli hayvanlar keçe üzerinde yürümekten pek hoşlanmadıkları gibi kokusunu çok uzak mesafeden hissedip yaklaşmazlarmış. Keçenin bilmediğim bir özelliğini de öğrenmiş oldum araştırmalar sayesinde.






İstenilen renklerde yün elle koparılıp yuvarlak şekilde naylon üzerine döşeniyor. Sabunlu ılık suyla ıslatılıyor. Üzerine tekrar naylon serilip yünlerin iyice pekişmesi için elle bastırılıyor. Yeşil renkte yün koparılıp çiçeğin sapı oluşturuluyor. Eller arada bir bizim zeytinyağlı sabunumuza sürülüyor.





Keşke video kameramı götürseymişim! Cep telefonu ile ancak bu kadar oldu. Telefonumun hafızası da doluymuş. Bir taraftan bayanı izlemeye, bir taraftan hafızayı boşaltıp çekim yapmaya çalıştım. Ancak bu kadar görüntü alabildim. Oradan ayrılırken; son izleyici olmanın verdiği bir şans olsa sanırım, yapılan çiçeklerden birini hediye olarak almak beni çocuklar kadar mutlu etti.

5 yorum:

Tijen dedi ki...

Tuhfe'ciğim harika! Tire'de öğrendiğine göre muhtemelen Cön ailesinden öğrenmiştir. Çok hoş insanlar, çok da yaratıcı ve öğrenmeye açık. Son gidişimde Yeni Zelanda'dan yün getirip keçe yöntemiyle muhteşem şallar yapıyorlardı. Çok pahalı olduğu için alamamıştım ama aklım kalmıştı. Bizim yünler daha kabaymış, o yüzden şal yapımına uygun değilmiş ama keçeden terlikler, çantalar, yastıklar da yapmaya başlamışlardı. Çok gururlu idiler çünkü Zeynep Fadıllıoğlu Londra'da döşediği otel için onlara keçe yaptırmıştı, biz oradayken de bir İtalyan onlara çok büyük bir keçe kilim için desen gönderiyordu faksla. Bundan da gurur duyarsın diye anlatıyorum. Çok teşekkürler paylaştıkların için.

Adsız dedi ki...

Paylaşımın için çook teşekkürler. Keşke bu güzel ülkemizin kıymetini bilsek ve değerlerimize sahip çıksak..
Sevgiler,

www.berrince.com

Cocukla Cocuk dedi ki...

ben de tv de izledim, yapmak istiyorum fakat . öyle zor bulunuyor ki bu keçe. bilen varsa bize de söylesin.

dilek dedi ki...

ben selçuk üniversitesi elsanatları öğretmenliği 4.sınf öğrencisiyim.bizim dekoratif ev aksesuarları dersimiz var biz bu derste keçe yapım teknikleri öğreniyoruz.ben keçe yapmayı çok seviyorum çok zevkli tasarımlarını ortaya koyabiliyorsun.ayrıca keçe bulmak zor olmuyor çünkü çok ünlü bir usta var konyada keçeleri ondan temin ediyoruz.

Adsız dedi ki...

bence süper bi sanat vidioyu izledim gerçekten böyle bir sanat çok güzel benceeeeeeeeeeeee süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr